3 Aralık 2013 Salı

Yavuz Selim Yardımlaşma Derneği (3)

13/01/2011

Dernek faaliyetlerini geliştirmek istiyorduk. Sünnet şöleni yapabilir miyiz diye tartıştık. Her çocuk için zengin olsun, fakir olsun düğün yapılıyordu mahallede. Zengin düğünleri daha güzel ve kalabalık oluyordu. Yoksulların düğünleri ise daha sönük oluyordu. Ortak bir düğün hem daha güzel olur hem de yoksulun haset kıskançlık duygularını dindirirdi. Evet olabilirdi... Yapabilirdik...


İl Sağlık Müdürünü ziyaret ettik. Mahallemizde yaşayan 30-40 cocuğun sünnetini yapmayı düşündüğümüzü söyleyince bize tıbbi malzeme ve sünnetçiyi temin edeceğini ayrıca yapacağımız etkinliğe bizzat katılacağını ve çalışmamızdan dolayı çok sevindiğini belirtti. Sünnet olacak cocukların listesini yaparken Mali durumu iyi olan arkadaşlarımızın da çocuklarını şölende sünnet etmelerini, zengini fakiri ile büyük bir düğün yapmayı önerdik. Dostluklar daha pekişsin istedik. İsteyen zengin aileler birkaç çocuğun giyim masraflarını da karşılayabilir deyince bütün çocukların giyimi tamamlanmış oldu.

Mahallenin orta caddesi şölen yeri olarak hazırlandı. Bir müzisyen grupla az bir bedelle anlaştık. Ses tesisatları ve müzisyenler yerlerine yerleştirildi. Mahallenin tüm müzisyenlerinden şölene katılmalarını ve program yapmalarını istedik. Hepsi severek kabul etti. Sokak şeritler, süsler ve bayraklar ile rengarenk oldu. Boydan boya karyolalar dizildi. Yataklar düzeltildi. Dağıttığımız süslerle karyolalar da süslendi. Her karyolaya bir zengin iki yoksul çocuğun yerleşmesini sağladık. Her şey hazırdı.

Tam 36 çocuğumuz sünnet olacaktı. Sabah biz hazırlıkları sürdürürken üç grup müzik yapmaya başladı. Fasıllar... Şarkılar... Gümbür gümbür müzik... Tüm mahalle ve Teneke Mahallesi, tüm Romanlar, coluk çocuk oradaydı. Çok büyük bir kalabalıktı. Herkesin sünet olacak cocuklardan muhakkak bir akrabası bulunuyordu. Herkes en güzel elbiseleriyle şölen alanındaydı. Herkes gülüyor, eğleniyor, oynuyordu. Çok oynamak isteyen olduğundan üç oyun alanı yaptık. Herkes katılsın, oynasın istiyorduk.

Sünnet çocuklarını Yedi Kamyonetle sünnnet turuna çıkardık. Mahallede bulunan tüm araçlar konvoya katıldı. Mahalleden çıkan konvoy Çiflik Caddesi'nden geçerken Roman havalarıyla gaza geldi, herkes indi. Samsun'un en kalabalık caddesinin ortasında, caddeyi kapatarak tüm Samsunlularla birlikte Roman oynamaya başladık. Muhteşem bir görüntüydü. Polisler geldi. Neşeye katıldılar ve bize katılarak turu tamamladılar. Mahalleye döndüğümüzde kalabalık alana sığmıyordu. Tüm Romanlar buradaydı. Herkez şölene sahip çıkmış neşeyi paylaşıyordu...

Öğleden sonra Sağlık il müdürümüz yanında ekibiyle mahalleye geldi, oyun alanına çekildi. Oynadı, ama kısa kesti. Sünnet başlayacaktı. Cocuklar için boş bir evi düzenlemiştik. Masalar sandalyeler temiz beyaz çarşaflarla hazırlanmıştı. İlk sünneti Aliş oldu, kirveliğini Koçali yaptı. Sünnet olanlar kucakta karyolaya getirilirken aileleri oyun alanına oyuna alınıyordu. Akşam saatlerine kadar sünnet devam etti. Müdür bey erken dönmüştü, ama ekibini bırakmadık. Güzel bir masa güzel bir sofra onlar için hazırlanmıştı.Tertip komitesi olarak oyun alanına girdik, güzel şeyler yapmanın hazzıyla oynadık, güldük, eğlendik. Sazlar gece yarısına kadar sürdü. Kimsenin şölen alanını terketmeye niyeti yoktu. Çocuklar uyumalı diyerek şöleni tamamladık.

Şölen TGRT televizyonundan görüntülü olarak yayınlandı. Ertesi gün çok olumlu tepkiler aldık. Taa... Almanya'dan yaptığımız şöleni televizyondan izleyenler tebrik ediyorlardı. Artık pek çok aile ertesi yıl yapılacak şöleni bekliyordu... Sünnet şölenini ertesi yıl yine düzenledik. Canik Belediye Başkanı şölenimize çocuklara birer kol saati ve oyuncaklar alarak destek verdi. Aynı coşku ve neşeyi tekrar yaşadık....

O yıldan sonra sünnet şölenlerini belediyeler düzenlemeye başladılar. Tüm beldeyi kapsayan ve mahalleden uzakta yapılan şölenler çok daha fazla paralar harcanmasına rahmen o ilgiyi toplayamadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder