3 Aralık 2013 Salı

Selanikspor

24/02/2011

Teneke Mahallesi'nin arkasındaki geniş çimenlik doğal futbol alanıydı. Gazete dağıtımından, ayakkabı boyacılığından dönen gençler öğleden sonra burada iddialı futbol maçları yaparlardı. En büyük keyifleri buydu. Her gün maç yapınca tabi ki futbolları ilerliyor, daha güzel oynamaya başlıyorlardı. Şehrin diğer mahalleleriyle özel maçlar yapılıyor, maçlar çok seyirci çekiyordu.


O yıllarda Samsun'da resmi olarak Samsunspor, Yolspor, Demirspor, Fenerspor takımları ve profesyonel kurum takımları vardı. Bu takımlar bizimle maç etmek için sıraya girerlerdi. Çayırlıktaki maçlarda mahalle tam kadro seyirci olarak bulunurdu. Bizim çocuklar Atletten formalar ve kara lastik ayakkabılarla oynarken gacoların pırıl pırıl formaları kramponları vardı. Yine de çok koşarak, mücadele ederek çoğu zaman onları yenerdik. Samsun'da düzenlenen turnuvalarda mutlaka bizim de olmamız istenirdi. Bizden katılım parası bile istemezdiler. Yeter ki katılalım. Çünkü bizim katılmamız turnuvanın ilgisini, seyircisini çok çok artırıyordu.

Biz her turnuvada favori idik. Her maçımız final tadında geçer, rakip takımlar bize karşı ayrı bir hırs ve ayrı bir sertlikle oynarlardı. Bizi yenmek sanki milli bir meseleydi. Bizi yenen milli oluyordu. Bu çoğu zaman tartışmaları ve kavgaları beraberinde getiriyordu. Eğer Kumluk'ta, Koren'de Fuar'da oynuyorsak bizim çocukları döverlerdi. Sonra iş tatlıya bağlanırdı. Canım olur muydu?... Olmayacak çulsuz çingeneler Samsun'un elit takımlarını mı yenecekti? Yenemezdi. Yenmemeliydi. Gerekiyorsa dövüleceklerdi...

Maçlarımız büyük ilgi çekiyordu. Futbolu bilen seyirciler imrenerek bizim maçları seyrediyor sabırsızlıkla maçlarımızı bekliyorlardı. Hırslı, mücadeleci, estetik oyunumuz ve esmer tenimiz nedeniyle Samsun bize Brezilya diye tezahurat yapıyordu. Biz de Brezilyayı benimsemiş hepimiz Brezilya fanatiği olmuştuk.

Koren'de oynanan bir turnuva maçında son dakikalarda golümüzü atan Pele Aydın'a seyircilerin ve futbolcuların saldırmasıyla başlayan kavgada biz küçük çocuklar eve doğru kaçmaya başladık. Bizi korumak için karşılık veren Kaptanımız Deli Yaşar'ın kolu kırılmış, Koçali'nin başı yarılmış, bütün takım mahalleye sakat dönmüştü. Bizler futbol oynamayı seviyorduk. Yediden yetmişe çayırlıkta top oynuyorduk. Pele Aydın daha sonra profesyonel olmuş; Samsunspor da, Tokatspor da, Rizesporda forma giymiş ve para da kazanmıştı.

1984'de Samsun'da mahalle takımları resmi kulüp olmak için müracaat ediyorlardı. Mahallede de bir telaş vardı. Samsun'da gazete dağıtan Fikret GÖKÇEN yanına, Koçali, Kerim, Şuşut ve Ramazan'ı alarak spor kulübü kurmaya karar vermişti. Kulübün adı Selanikspor olacak dediler. -Metin sen belgeleri hazırlayabilir misin, diye sormak için eve geldiler. Oturduk konuştuk. İyi olurdu. Rengi ne olsun? Sarı-Yeşil. Çünkü iyi futbol oynuyorduk. Esmer tenimizle Samsun'da bize Brezilyalı diyorlardı. Brezilyanın renklerini kullanacaktık. Arma için, Fikret Atatürkün doğduğu Selanik'teki evi önerdi. Nasıl, nerden geldiyse aklına güzel fikirdi.

Ertesi gün Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü'ne gittik . Matbu evrak ve belgeleri aldık. Hazırladım. Arma için resim seçtik, arma olarak düzenleyip formlara geçtik. Bir hafta sonra dernek kurulmuş evraklarımız Ankaraya Futbol Federasyonuna gönderilmişti.

Lige katılacaktık. Hazırlanmalıydık. Mahalleden para toplandı. Formalar, ayakkabılar satın alındı. Takımın başına Pele Aydın getirildi .Herşey amatörceydi. Futbol oynamasını biliyorduk, ama ofsayt kurallarını ilk defa uygulayacaktık. Mahalle bu işe sevdalanmıştı. Kısa zamanda eksikler tamamlandı, herkesin olmasa bile çoğunun kranponu vardı. Ve lig başladı. Maçlar Yeni Samsun Stadı yanındaki amatör sahalarda oynanıyordu. Güçlüydük, kum saha bizim için avantajdı. Ancak esas avantaj sahaların mahallenin yakınında olmasıydı. Korkmadan oynayabiliyorduk.

Daha sonraki yıllarda Rahmetli Belediye Başkanı Muzaffer ÖNDER'in katkılarıyla takımımız malzeme yardımları almaya başladı. Artık güzel formalar, eşortmanlar, kranponlar kullanmaya başlamıştık. Amatör ligde başarılı maçlar ve şampiyonluklar yaşadık. Ancak gazete dağıtıcılığı işinin bitmesiyle birlikte gençlerin akşama kadar pazar pazar gezerek çalışmaya başlamaları, kereste hamallığının yaygınlaşması ve erken evlilikler takımın gelişmesini engelleyen sebepler oldular. O yıllarda Samsun'da kurulan mahalle takımlarının pek çoğu kapanmak zorunda kaldı.

Biz Selanikspor'u devam ettirmeye kararlıyız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder